top of page

Özgür Müslüman: Aliya

"Bu eser İpekçilik AİHL yayın organların Neva Dergi'sinde yayınlanmıştır"


ree


Hak, Hukuk, demokrasi, adalet, barış, kardeşlik, insanlık diyen bir mücahitti o. Kardeşçe yaşama kültürünün öncüsüydü. Farklı dinlere, milletlere, fikirlere hoşgörüyü lütuf değil gereklilik olduğuna inan bir mütefekkirdi. Özgürlüğe inan ve özgürce konuşan bir Müslümandı. O Bosna’nın kahramanı büyük mütefekkir “Aliya İzzetbegoviç”ti

“Eğer gece olmasaydı yıldızlı gökyüzünüzün muhteşem manzarasından mahrum kalacaktık. Dolayısıyla ışık bizi görmekten mahrum bırakırken karanlık görmemizi sağlamaktadır”

Bu satırlar Aliya’nın tutsak tutulduğu Foça Hapishanesi’nde tuttuğu binlerce nottan sadece biri. Yıldızlı gökyüzüne aşık olan Aliya bize bambaşka bir bakış sunuyor. Aslında her şeyin içinde mutlak hakikatin olduğunu bizlere hatırlatıyor.

Bu entelektüel insan elbet kolay yetişmedi . Okunan raflarca kitap, yazılan pek çok yazıyla. Bosna’nın yılmaz mücahidi yetişti. Her daim “kardeşlik” diyen, “barış” diyen, “adalet” diyen, “demokrasi” diyen Aliya’nın bu çağrısı Bosna’yla kalmadı. Tüm İslam dünyasının sorunlarıyla ilgilendi, çözüm üretti. Çözümlerini “İslam Deklarasyonu” kitabıyla tüm dünyaya sundu, hapisle ödüllendirildi. Ödüldü çünkü bu tutsaklık yeni bir kitabı doğurdu “Özgürlüğe Kaçışım” eseriyle fikirlerini aktarmaya devam etti. “Doğu batı arasında İslam” kitabı gibi pek çok eserleriyle insanları aydınlatmayı sürdürdü.

Zindan yıllarından sonra entelektüel birikimini siyasete taşıdı. Bosna halkının desteğiyle, dualarıyla yıllarca ülkesini yönetti. Yok olacaksınız diyen gafillere: “Müslümanlar yok olmayacaktır” gerçeğini gür bir sesle her yerde ve her zaman söyledi.

Her daim “barış” dedi. Yugoslavya’nın dağılmaması için çalıştı, başaramadı. Fitne ve savaş, kardeşliği ve barışı yenmişti. Zulümler başladı, “Yok olacaksınız” diyenler emellerini gerçekleştirmek istiyordu. Srebrenitsa’ya şahit oldu. Soykırımın dehşetini iliklerine kadar hissetti. Ama elbette direnişin, mücadelenin sonucunda Müslümanlar yok olmadı.

2003 yılının sonbaharında bu fani dünyadan göçüp gitti Aliya. Dedi ki “Beni Bosna şehitlerinin yanına gömün”.Vasiyeti yerine getirildi. Hayatı gibi oldukça mütevazi bir kabre yağmurlu bir günde defnedildi. Yağmurun ıslaklığı gözyaşlarına karıştı. Yürekler paramparça ve kalpler özlemle doluydu.

Mutlak kurtuluş olan ölümü beklerken yazdığı, Aliya’nın “Kendime Mesaj” şiiriyle noktayı koyalım.

Yıldızların altında nasıl başı eğik durursun Hangi yoldan gidersen git Sonunda ölüm bekliyor Ve her şey felaketle sonuçlanıyor Sen de öleceksin Bu dünya da ölecek Bu yüzden dik dur.


Yorumlar


  • Instagram
  • Twitter
  • Google+
bottom of page